23 Şubat 2007

Kadinima binlerce ozur

Kadinima binlerce ozur

Ozur dilerim
Senden uzun oldugum icin
Ozur dilerim
Sessizligi sevdigim icin

Ozur dilerim
Seninle ilk bulusmamizda
Sokakta muzik calmadigi icin

Ozur dilerim
Seninle son bulusmamizda
Son oldugunu anlayamadigim icin

Ozur dilerim
Sevgilin olamadigim icin
Ozur dilerim
Baban olamadigim icin
Ozur dilerim
Eski erkek arkadaslarin gibi olamadigim icin

Ozur dilerim
Ne yeterince populer
Ne de yeterince dusunceli
Olamadigim icin

Ozur dilerim
Guzelligin bir koz
Simarikligin sevimlilik
Oldugunu anlayamadigim icin

Ozur dilerim
Senden az iliski yasadigim icin
Ozur dilerim
Seni ozel hissettiremedigim icin

Ozur dilerim
Gecmisi silmek istedigim icin
Ozur dilerim
Beni unutamamani istedigim icin

Ozur dilerim
Eger senden sonra degisemezsem
Ozur dilerim
Eger senden sonra da kaybeden olursam

Ozur dilerim
Erkek dogdugum icin
Ozur dilerim
Kadin dogdugun icin
Ve en basindan beri
Boyle bir ayrim oldugu icin

Gercekten
Ozur dilerim...

Not: ben yazdim ve tamamiyle kisisel gozlemlerim.

(Ilk olarak bir altta ki siiri okumanizi oneririm)

Kadinimdan binlerce ozur

Kadinimdan binlerce ozur

Ozur dilerim
Senin kadar hizli yuruyemedigim icin
Ozur dilerim
Sokakta ki en yalniz cift oldugumuz icin

Ozur dilerim
Seninle ilk bulusmamizda
Opusmedigimiz icin

Ozur dilerim
Seninle son bulusmamizda
Vedalasmadigimiz icin

Ozur dilerim
Sevgilin olamadigim icin
Ozur dilerim
Annen olamadigim icin
Ozur dilerim
Arkadasin bile olamadigim icin

Ozur dilerim
Ne yeterince guzel
Ne de yeterince cirkin
Oldugum icin

Ozur dilerim
Gunduzleri yeterince iyi
Geceleri yeterince kotu
Olamadigim icin

Ozur dilerim
Ilk olmadigin icin
Ozur dilerim
Son olamadigim icin

Ozur dilerim
Senden once sevdigim erkekler icin
Ozur dilerim
Senden sonra sevecegim erkekler icin

Ozur dilerim
Eger senden sonra da gulumsersem
Ozur dilerim
Eger senden sonra da mutlu olursam

Ozur dilerim
Kadin dogdugum icin
Ozur dilerim
Erkek dogdugun icin
Ve en basindan beri
Boyle bir ayrim oldugu icin

Gercekten
Ozur dilerim...

Not: ben yazdim ve tamamiyle hayal gucum.

22 Şubat 2007

Yol gosteren ust benlik

Kucuklugumden beri hep bana bir sekilde bana yol gostericek, beni egitecek birini ariyordum, tam olarak arama denmez ama sanki boyle birinin hayatima girmesini bekliyordum. Ne bileyim bir bakima bana "abilik" yapicak bildiklerini bana gostericek birini ariyordum sanki... Tabi ki ailem vardi ve bana hep yol gosterdiler her konuda ama bu aradigim biri daha cok arkadas olarak guncel hayattaki konularda bana yardimci olmaliydi, iste kizlarla nasil konusulur bunlari gostericek, bana yeni muzikleri tanitacak, bilgisayarda bilmedigim seyleri gostericek, bilim veya sanatla ilgili bana yol gostericek biri olmaliydi. Sanki icimde ki potansiyeli farkedip bana yol gostericek biri olmaliydi. Bu kisinin benim yaslarimda olmasi da sart degildi, bir ogretmenim bile olabilirdi ama ne lise ne universite ne de Amerika'da ki yasantimda boyle birine rastladim... Hayatimda gecen 25 yildan sonra dusundum, belki de aradigim kisi kendimden baskasi degildi!

Modern toplum anlayisinda hayal ettigim birinin karsima cikmasi zaten o kadar kucuk bir olasilikti ki, yani herkes kendi haliyle oldukca mesgul zaten, hayat gereginden fazla hizli akiyor ve her yerden bir bilgi akisi varken kac kisi baskasini egitmek icin zamanini harcar ki? Kimsenin elindekiler kendisini memnun etmezken, herkes daha fazlasini isterken nasil boyle biri yetisebilir ki bu modern toplumda?

Iste bu yuzden aradigim kisinin kendimden baskasi olmadigini anladim, farkinda olmadan bir bakima kendime bir ust benlik olusturdum sanirim ve bu ust benligin bana yol gostermesini sagladim. Tabi ki bu ust benlikte hayalini kurdugum kisinin bilgisi ve deneyimleri yoktu, iste bu yuzden onun hislerini hayal etmeye calistim, onun hayalindeki hislerini kafamda canlandirarak bana yol gostermesini hayal ettim.

Resim cizerken birisi cok bilgili ve deneyimli olabilir, insan gozunun butun ozelliklerini biliyordur, hangi sekil ve rengin nasil sonuc verecegini bilir deneyimlerinden, butun sanat akimlarini biliyordur ve hangi atmosfer icin nasil bir teknik kullanmasi gerektigini deneyimlerinden bilir ve bunun gibi bir cok detayi bilebilir, sonucunda ise insan ruhuna deginen harika resimler cizebilir. Bir baskasinin ise hicbir teknik bilgisi yoktur, ne teknik konusunda ne de insan gozu hakkinda, ama hissedebiliyor, hayal edebiliyor, bir hissi yakalayabiliyordur ve sasirtici ama o kisi de ayni guzellikte bir resim ortaya koyabilir. Farkli yollardan iki kisi de ayni atmosferi yakalayabilir ve insanda ayni duygulari uyandirabilir, birisi tamamiyle bunu planlayarak digeri de sadece hislerini kagida dokerek. Iste ust benligimde olusturdugum "yol gostericinin" teknik bilgisi ve tecrubesi olmadigi icin bana sadece hisleriyle yol gosteriyor bence.

Bilmiyorum belki ben yeteneksiz ve biraz da delirmeye yaklasmis bir bireyimdir boyle bir seyi kafamda yarattigima gore ama itiraf etmeliyim ki bu ust benlik bana buyuk bir ozguven ve huzur veriyor. Icinde hic bir potansiyeli olmayan biri olsam bile bu dusunce beni mutlu ediyor cunku bana yol gosteren birisi var.

14 Şubat 2007

Hayat ve akis frekansi

"Hayat sonsuz frame rate'dir (akis frekansi) ve eksik veya fazladan algilanan bir frame rate bile dunya algimizi tamamiyle degistirebilir."
Behnan & Mert

Not 1: frame rate'in turkce tercumesini bulamadim, hatta turkcemize boyle bir kavram girmemis de olabilir bu yuzden bu kelime yerine belki turkce olarak; "Akis frekansi" terimi kullanilabilir diye dusundum.

Not 2: Ortalama bir insan gozu saniyede sadece 24 kare yakalayabilir, yani genel olarak insan gozunun algilayabilecegi akis frekansi 24'tur diyebiliriz.

Not 3: Gorsel olarak akis frekansi digerlerinden daha yuksek olan insanlarin genelde gorsel refleksleri de daha hizli olmaktadir.

13 Şubat 2007

Kucukken

Hani kucukken gulerdik, sen de ben de icten gulerdik ve bunun baska turlusu de olamazdi zaten cunku bundan baskasini bilmezdik ki. Bir de o gunlerde gordugumuz herseye karsi bir saskinligimiz vardi, buyuklerin dunyasina girmeden once hatirliyor musun? Iste ben bunlari ozluyorum en cok aslinda... Bir de hayatta bu kadar kod yoktu, bu kadar kasilmamiza gerek yoktu buyukler kadar. Buyuklerin dunyasinda kucuklerin en ufak rahatsiz eden ozellikleri katlanarak artarken en sevimli yanlari da gizlenerek saklaniyor
sadece, daha zeki ve yetenekli olmuyorsun aslinda, dusunce yapimiz bile hic degismiyormus yani...
Aslinda buyudukten sonra da kuculebilmek yani hayata ayni o yaslardaki bakis acini kazanabilmek icin tekrar buyuk bir mucadele vermen gerekiyor hayata sarilabilmen icin. Garip bir dongu degil mi? Elde etmen icin hayatin boyunca calistigin butun mutluluklar sana kucuklugunde dogdugun anda veriliyor ama bu bakis acini kaybediyorsun sonra da ayni bakis acisini kazanabilmek icin tekrar buyuk bir duygusal mucadele vermen gerekiyor kendi icinde, dusununce gercekten guzel bir duzen aslinda, huzur veriyor bana bir bakima.

5 Şubat 2007

Yeni cizim

Yaklasik 5 gundur yeni cizimim uzerinde calisiyorum (kabul ediyorum biraz yavas calisiyorum) ama simdiden beni tatmin eden en yaratici ve en iyi cizimim oldugunu soyleyebilirim. Yazicak bir suru sey var aslinda ama hepsini erteliyorum cizim bitene dek, su ana dek yuzde sekseni bitti diyebilirim. Tamamlandiginda tabi ki buradan yayinlayacagim. Bu arada iki gune yakin arkadasim Behnan buraya beni ziyarete geliyor, umarim o gelene dek bitirebilirim.

1 Şubat 2007

WOMM (AAP)

Bu seferde Zeynep Hanim tarafindan WOMM uzerine ebelenmisim (kimisi "mimlenmek" diyor ben eski usulu tercih ediyorum, blogger jargonuyla hic bilgisi olmayan okuyucularin bile bir benzerlik kurup anlamasini kolaylastirdigi icin) Hemen basliyorum;

1. WOMM sizce ne demek?

Sanirim ingilizce Word of Mouth Marketing'in kisaltmasi, agizdan agiza bir arkadasinizin veya tanidiginiz birinin size bir urunu ovmesi veya sadece bahsetmesi bile olabilir. AAP (agizdan agiza pazarlama) olarak kisalticam bundan sonra bahsederken. Bence AAP insanlik tarihinin ilk ve en etkili pazarlama aracidir ve hicbir modern pazarlama araci/metodu bunu degistirmeyi basaramamistir ve bu sebeple yukselen bir egimle agizdan agiza pazarlamayi profesyonellestirme egilimleri baslamistir gunumuz pazarlama sektorunde.

2. Bildiğiniz başarılı AAP örneklerini bize yazar mısınız?

Hizmet sektorundeki her tavsiye... Doktor tavsiyeleri mesela en basitinden, "bak ben su doktora gidiyorum sen de bir gorun" dedi mi size bir yakininiz tamam... Buyuk bir ihtimalle o doktor sizden para kazanicaktir artik. AAP ozellikle guven gerektiren hizmet sektorunde cok buyuk bir aractir. Profesyonel bir calisma olarak Myspace ve turevi arkadas siteleri, hic myspace reklami gordunuz mu TV'de veya gazetelerde?

3. Türkiye’den efsane haline gelmiş bir viral örnek gösterir misiniz?

Turkiye'yi uzun zamandir takip edemiyorumm ama bence Turkiye'de agizdan agiza pazarlama garip bir sekilde "ozgun" reklamlar sayesinde oluyor... Ilginc bir reklam gordugumuzde bunu hemen yakinlarimiza su reklami izledin mi seklinde soruyoruz ya da daha etkilisi o reklamda gecen bir repligi ya da sarkiyi gunluk yasantimizda diyaloglarimizda kullanmaya basliyoruz (ornek: reklam kokan hareketler bunlar / Opet reklami)

Sorular bu kadar ama ben yaptigim bir gozlemi daha eklemek istiyorum, agizdan agiza pazarlamanin bana gore en onemli yani kisisel ve guvenli olmasi. Neden kisisel cunku tanidigimiz biri, bizi taniyan biri bize oneriyor. Neden guvenli? Cunku bizden once baska biri denemis, paramizin bosa gitmesi daha dusuk bir ihtimal. Peki bu guveni neden sirketler/markalar veremiyor? Cunku onlar insan degil... Bu kadar basit, cunku onlarin onemsedigi karlari ben degilim, onlarin onemsedigi benim isimi gormem degil, onlarin para kazanmasi. Peki sirketler o zaman bu agizdan agiza pazarlamayi nasil kullanbilirler? Mantaliteyi degistirmeleri lazim, oncelikle markalastirma bir kisilik katmak acisindan cok onemli, daha sonra kendilerini bir arac olarak sunmalilar bir amactan ote. Mesela bir araba satiyorsaniz surus zevki uzerine yogunlasmali hem uretici hem de pazarlamaci, arabayi bir elmas gibi gosterip onu bir statu sembolu haline sokmak ise pazarin sadece kucuk bir bolumunu etkileyecektir. Son olarak markalastirmanin otesinde ne olabilir? Kisisel marka haline getirmek. Insanlar sirketinizin basindaki kisiyi tanidiklari zaman agizdan agiza pazarlama daha hizli gelisecektir. Apple sirketini dusunun, Steve Jobs ve Steve Jobs'un markasi Apple. Iste sirketler boyle vizyonu olan birini markalarinin lideri haline getirdiklerinde zaten o vizyonu benimseyen insanlar sirket hic bir sey yapmasa bile agizdan agiza pazarlamalarini yapacaklardir urunun.