19 Şubat 2006

Son dinlediklerim bolumunu ekledim

Heyoo... Last.fm ve feeddigest yardimi ile son dinlediklerim ve bu hafta en cok dinlediklerim kismini ekledim yana. Son dinlediklerim tahminim 15-30 dakika gecikmeli guncelleniyor ama olsun.

17 Şubat 2006

No ice please :)

Burada fast food lokantalarinda buzsuz kola ictigim icin ne kadar sansli oldugumu anladim :)

Link icin Ugur'a tesekkurler.

Silikon Vadisinden bildiriyorum :)

Bugun okuldaki bir seminere gittim, seminerde konusmaci olarak unlu grafik karti ureticisi Nvidia'nin sistem muhendisligi ve uretim departmani baskani Tommy Lee konusmaciydi. Kendisi de bizim okuldan mezun olmus zamaninda.

Burada da seminerin ilk giris kismi var; (ingilizcesini pek anlamayabilirsiniz zira cinli veya Tayvan'li oldugu icin pek iyi degil zaten ingilizcesi)


SSL10639
Video sent by mertulas
Seminerde genel olarak bugunku muhendislerin calisma kosullarindan ve globallesme ile degisen bakis acisindan bahsetti, bir de takim calismasi ve multi disiplin konularina degindi. Burada da begendigim bir kac prezentasyon slaytlari var. Benim icin cok yararli degildi cunku genel olarak daha onceden bildigim/duydugum seylerden bahsetti ama gene de iyi oldu gittigim. Her persembe Silikon Vadisi'nden onemli adamlar seminer yapiyor bizim okulda, ilk sene daha sik gidiyordum ama sonraki donem persembe gunleri ayni saate dersim vardi, bu donem gene takip edebilecegim sanirim.

Burada muhendislerin 80'li yillardaki calisma mantigindan bahsediyor.

Burada da bugunki olmasi gereken calisma mantigindan bahsediyor.

Bir urun uretilmeden once diger departmanlardan da daha dizayn asamasinda geribesleme aliniyor, dizayn asamasinda onlarinda kriterleri goz onune aliniyor.

Bir dizayn uzerinde calisilirken ilk seferde dogru dizayni yapmamiz gerektiginden bahsediliyor, aksi halde bu kadar hizli gelisen bir sektorde ayakta durmanin yolu olmadigini belirtiyor.

Genel olarak olayi bir butun olarak gormek gerektigini, olaya baskasinin gozlerinden de bakmayi denememiz gerektigini ve es zamanda farkli projelerde calisilabilmesi gerektiginden bahsediyor.

NIH: (not invented here) bu urun bizim burada uretilmedi, o yuzden bir hata vardir ya da ben bilmem anlayisi. Bu anlayistan nasil kurtulmamiz gerektiginden bahsediyor, elinden gelenin en iyisini yapmamiz gerektigini ve bir sorunla karsilastigimizda yardim istemekten cekinmemiz gerektiginden bahsediyor.

Burada da global bir sirketsen mutlaka belli malzemeler icin tedarikcilerinin olacagindan ve bunlari secerken nelere dikkat etmen gerektiginden, onlarla nasil birlikte uyumlu calismamiz gerektiginden bahsediyor.

Son olarak da bugunku muhendisin eski zamanlardaki gibi sadece 1 tek patronu (ustu) bulunmadigini, daha bir cok kisiye de sorumlu ve bagimli oldugundan bahsediyor.

Bir de nvidia'nin sadece oyun sektorunde degil, tipta 3 boyutlu modelleme cihazlarindan, uzay teleskoplarina ve film cekimlerine dek cesitli alanlarda cozumler urettigini ve bu cozumleri sunabilmek icin de muhendislerinin belli bir konuda uzmanliklarinin yaninda genel bir bakis acisina da sahip olmalari gerektiginden bahsetti.

Bugunki dersimiz bu kadar :)

Cizim

Bu da gecen gun derste cizdigim bir sey, biraz cirkin oldu ama :)

16 Şubat 2006

Monty Hall paradoksu

Bu hikayeyi bize Teknoloji ve portfolyo yonetimindeki ogretmenimiz anlatti. Adam oldukca zeki bir asyali, Georgia Inst. of Tech. elektrik muhendisligi - Stanford isletme doktorasi falan var bir de zaten ilk derste adam demisti ben gencligimde cok basarili bir yatirim yaptim ve hayatimi garantiye aldim, ogretmenligi sadece evde bos oturmamak icin yapiyorum diye. Neyse hikayeye gecelim:

Hikaye 70'lerde unlu bir amerikan televizyon yarismasindan (Let's make a deal) geliyor. Ben hic duymamistim ama belki babam hatirliyordur :) Bu yarismada 3 tane kapi var ve bu kapilarinin ikisinin ardinda 2 tane keci, digerinin arkasinda ise buyuk odul araba var.

Yarismaci ilk once kapilardan birini seciyor. Bunun uzerine sunucu icinde odul olmayan kapilardan birini aciyor, geriye yarismacinin ilk sectigi kapi ile diger kapi kaliyor. Iste burada sunucu paradoksu yaratan soruyu soruyor;

-Sana bir teklifim var, sectigin kapiyi digeri ile degistirmek ister misin?

Paradoks su eger yarismaci sectigi kapiyi degistirirse kazanma sansi artar mi?
Bu soruyu o zaman dunyanin en yuksek IQ'suna sahip insani Marilyn vos Savant'a soruyorlar (evet kendisi bir kadin) ve kadinin cevabi

"evet sansi iki katina cikar oluyor"

Daha sonra bu kadina bir cok professorden tepkiler geliyor bu aciklamasinin yanlis ve sacma oldugu konusunda fakat sonucta kanitlaniyor ki gercekten istatiksel olarak kadin hakli. Ben anladim cozumunu ama aciklamasi biraz uzun ve karisik o yuzden burada hazir aciklanmisi var :)

Ne var ki bu gercegin bilinmesinden sonra bile yarismacilarin buyuk cogunlugu kapiyi degistirmiyor peki bunun sebebi ne? Sebebi aslinda "toplum baskisi" olarak aciklanabilir cunku eger dogru kapiyi secmis ve degistirmis ise icinde buyuk bir pismanlik olacak, herkes kendisine "salak dogru kapiyi bulmusken birakti" diyecek ve hep pismanlik duyacak. Eger degistirmezse ise olayi Allah'a veya sansa havale edecek ve ben icimden ilk geleni sectim, elimden geleni yaptim ama olmadi diyecek, uzerinde bir toplum baskisi olmayacak, pismanligi daha az olucak.

Bunu ogretmen risk yonetimine ornek olsun diye anlatti ama ayni zamanda insan davranislarinin neden istatiksel olarak modellenemeyecegine guzel bir ornek bence. Hem ben zaten bakin taa ne zamandan bu konuyla ilgili yazmisim 3. ve 4. maddelerde, tamam dusuncelerim o zaman pek olgun degilmis ama olsun.

Peki siz sectiginiz kapiyi degistirir miydiniz?

13 Şubat 2006

Vietnamli kiz neden gitti? Seni ozleyecegiz Karamel (kopegin adi)

Vietnamli kiz bizim apartmana tasinali bir hafta olmustu. Daha tasinmadan zaten kizla konusmustuk, herkes kendi yemegini yapacak, kendi yemek malzemesini alir, kendi tabagini kendi yikar, ortada hicbir yayinti birakmaz diye, kiz da tamam kabul demisti.

Neyse ilk gun tasindiktan sonra biz yemek yapmistik, nezaketen kiza da yer misin diye sorduk, kiz da olur dedi, yemegini yedi cok guzel kalkti masadan, bulasiklarini masada birakti. Neyse ilk gun dedik. Daha sonra 2. gunde nezaketen sorduk yer misin diye ama bekliyoruz ki utanir "yok sagolun ben kendi yemegimi yaparim" der, kiz gene cok guzel yiyip kalkti masadan. Biz de sorduk "ya bulasiklarini yikar misin" falan diye, bu sefer yikadi biz diyince. 3.gun gene ayni sey, bir de bu o gun eve geldi agliyor, sinir krizi falan geciriyor. "Bulasiklari yikayamiyacagim cok kotu hissediyorum bu gece" dedi. Hadi peki ama 4. gun hala bizim yemeklerden yiyor, turk marketi bulmusuz aylardan sonra buyuk bir zevkle 5$'a icinde 3-5 tane yaprak sarmasi bulunan konserve almisiz, kizimiz bunu cok guzel sormadan dolaptan alip alip yiyor. Sonra kiz tabi bulasik yikamadigi icin temiz tabak bulamiyor, benim kendi tabaklarimi yikayip ayirdigim bir goz var, o gozden alip kullaniyor, ben yikiyorum kiz kullaniyor sonra da ortada birakiyor gene.

Sonra bir de kopek hadisesi var, kizin kopegi cok sevimli aslinda ama kiz kopegi hic disari cikarmiyor neredeyse, kopek de haliyle eve kakasini yapiyor afedersiniz. Kiza dedik bunu biz temizlemeyiz diye, kiz temizledi sonra da kopegi cezalandiriyor kapinin onune koyup orada bekleterek, kopek de disarida havliyor haliyle sogukta, komsular kesin rahatsiz oluyordur. Hem zaten sen kopegi hic disari cikarmiyosun ki hayvan ne yapsin... Sonralari genelde Sina gezdirdi kopegi zaten, o zaman eve hicbir sey yapmadi.

Birde geceleri sabaha kadar (abartmiyorum) telefonla konusuyor, bir de oyle uyuz bir ses tonu var ki, bagira bagira ingilizce bildigi 2-3 kalibi dondurup kullaniyor "oh my gosh" "you know what" gibi... Burada cep telefonlarinda aksam 7'den sonra istedigin kadar bedavaya konus gibi promosyonlar var o yuzden para derdi de olmadan susmadan konusuyor, o kizla bu kadar saat bos muhabbet konusacak adamlar da varmis bunu da ogrendik. Kiz bir de telefonda arkadaslarina ev arkadaslarim cok iyi ya hicbir seyi bana yaptirmiyorlar, otel gibi burasi diyordu.

En sonunda Sina ile karar verdik, 4 ay bu kiz cekilmez, sonradan bizim kira kontratini incelerken baktik ki evde onceden ev sahibinden izin almadan hayvan beslemek yasakmis, tamam dedik bahanemizde hazir. Kiza gosterdik kontrati dedik ki biz gidip konusalim ev sahibiyle izin almaya calisalim. Ertesi gun de sokaga ciktik bos bos dolandik disarida eve geldik kiza "ya konustuk ev sahibiyle sadece korlere eslik eden kopeklere izin veriliyormus kusura bakma" dedik. Biz senin parani da geri verelim sen baska yer ara diye.

Neyse sonucta kiz craigslist'den baska bir yer buldu, gecen gun de tasindi yeni evine. Kizi ozler miyiz? Hayir ama kopegi ozleyecegiz, alismistik cok. Aslinda "apartmanda kopekler kalabiliyormus ama Vietnamlilara izin vermiyolar" diyecektik de biraz irkcilik olurdu heralde :P

Hmm unutmadan iyi bir haber daha, Zeren tekrar yanimiza tasiniyor. Onumuzdeki 4 ayda San Jose'de kalacak gibi gozukuyor. Sanirim hersey eski haline donmeye basliyor.

Cocomment

Cocomment adinda yeni bir servis basladi, henuz beta oldugu icin davetiye yollamalarini bekliyorsunuz ama hemen yolluyorlar. Uzun zamandir bekledigim bir ozellikti, boylelikle yorum attigim insanlar bana cevap yazmis mi diye tum siteleri dolasmam gerekmiyor artik. Ayrica hemen sitemin yanina da entegre ettim, siz de benim diger sitelere yaptigim son yorumlari gorebilirsiniz.

Babamlarin eskiden tanidigi bir arkadaslari vardi, aile dostlari, neden bilmiyorum ama adama Co-Cemal derlerdi, bu servisin ismi de bana onu hatirlatti simdi, uzun suredir gormedim ne yapiyorlar acaba :)