16 Aralık 2005

let's pretend we don't exiiiissst...

Kimse verdigim sarki linkine tezahurat etmedi, cok sevimli degilmiydi videosu ve sarki ya, hala dinliyorum, sonunda kivirtarak dans eden favorim benim, bir de pengueni iten penguen...

Let's have bizzare celebratioooons... let's pretend we don't exist, let's pretend we are in antarcticaaaaaa......

Bu gece Thai house'da icip demlenirken Sina tuvalete gitmisti, yan masadan da kiz laf atti arkadasin gitti yalniz kaldin diye gel bizim masaya otur diye, bende yok gelicek birazdan diyip cok guzel gay imaji yarattim, sonra kiz da evet hep oyle derler dedi, guldum bisey demeyip gay imajimi pekistirerek. Sonra Blank Club'da karsilastik gene, Thai housetaki imajimdan utanip cikista muhabbet falan ettim, kendimden utanarak amerikan aksani koydum bi de, bu sefer hic sormadilar nerelisin diye. Sonra uyuz amerikali bi cocuk geldi muhabbetin ortasinda, neyse zaten kiz 27 yasindaymis, hic de gostermiyordu ama... Cep telefonunu isteyecektim ama 1 hafta icinde donuyorsun turkiyeye ufak hesaplar bunlar diyip see you around cektim... Saclari guzeldi kivircik uzun ama kismet degilmis. Bu arada biraz alkolluyum bunlari yazarken.

15 Aralık 2005

Gelismis ulke - doga?

Gelismis ulkeleri dusundum... cogunun duzgun yuzulebilecek sahile kiyisi yoktu... acaba neden dedim boyle guzel dogasi olan yerler gelismemis diye... sonra mantikli aciklamayi buldum, aslinda her yerin dogasi guzeldi taa ki o ulkeler gelismek pahasina o dogayi bozana dek... Ikisinin olmasi icin yesil uretim olmali bu bakimdan aslinda gelismekte olan ulkeler gelecegi gorup simdiden bu tur cevreci yatirimlar yaparlarsa hem sanayi gelisip hem de doga korunabilir, sadece buna gore dizayn etmek gerek.

Hindistan'a ben gelemez miyim?

Babamlar kurban bayraminda Hindistan'a gidiyorlarmis, ben Istanbul'da kalicam heralde...

Babama telefonda beni neden hic goturmuyorsunuz dedim, o da "oglum sen 2 kere interraille avrupayi gezdin hic dedim mi ben sana bizi de gotur diye" dedi. Sustum.

Neyse gene erken haber verdiler bu sefer, bir keresinde gece gec gelmistim eve, sabah kalktim evde kimse yok. Annemi aradim cebi kapali, babami aradim:

-merhaba oglum
-merhaba baba, evde kimse yok
-kadin gelicekmis ogleden sonra yemek biseyler hazirlatsin diyor annen
-annem nerede?
-yanimda konusacakmisin?
-hii yok ne zaman gelir diye sorucaktim
-bir haftaya gelir oglum
-nasil yani?
-oglum biz isvicreye gittik annenle
-nasil yani? avrupadaki isvicre?
-gelicez 1 haftaya
-nasil yani?
-hadi cok yaziyor, soyleyecegin bir sey var mi annene?
-babacim neden onceden soylemediniz bana?
-oglum gece gec geldin, uyandirmayalim dedik
-nasil yani? pekiii ben ne yiyip icicem
-para biraktik sana dolabin icinde
-ablamlar biliyor mu gittiginizi?
-biliyor herkes biliyor
-ben niye bilmiyodum?
-e gece gec geldin ya
-buzdolabina not biraksaydiniz bari


Amaan neyse zaten burada o kadar cok hintli gordum ki Hindistan atmosferini aratmadilar, silikon vadisinde hintlilerin calismadigi bir sirket bulmak imkansiz neredeyse. Ev arkadaslarim da Turkiye'ye donmuyorlar bu tatilde, Kuba'ya gidiyor onlarda...


Bu arada bende Japonya'ya gitme planlari yapiyorum bu onumuzdeki bahara spring break tatilinde buradaki. California yakin oldugu icin 400$a falan gidis donus ucak bileti bulabilirmisim, oyle dedi japon arkadas Ai. Vizede almiyor Japonya bizden sagolsun. National Geographic'e benzettim bu yaziyi ama neyse.


horoz bey




Horoz bey artik tavuklarimi geri getirin gripleri gecti diyor

Tum gun bunu dinledim



Sarkinin mp3'unu bedava olarak sunuyorlar, buradan indirebilirsiniz.

14 Aralık 2005

bir final anisi

Ilk ve en onemli sinavim bitti, olaylar soyle gelisti

  • pazar gunu bizim gibi acik kitap defter olan sinava kitabi olmayan 3. hintli bir arkadas olan Vinny (hey Vinny oh cousin Vinny...) beni aradi ogle uykumda ve kendini zorla birlikte calismaya ikna etti.
  • Vinny geldi, derse oturduk ama muhabbet ederken mutlaka kitaba ihtiyacimiz oldugunu farkettik, tanidigi cinli bir kiz varmis bizim siniftan ama cep tel.ini bilmiyomus sadece kaldigi apartmani biliyormus, ne yapsak derken sinavdan onceki gece 11de apartmanini basmaya karar verdik
  • apartmanina dek yuruduk, kapidan posta kutusundan kizin kapi numarasini bulduk, gece 11'de kitabi bize ver diye yalvarmaya gittik, yarim saat icinde kitabin fotokopisini cekip geri getiricez
  • kapiya sina ile vinny gitti ben asagida etrafi kolacan ediyorum, kiz vermis kitabi, zaten gece 11 de kapina 2 adam gelse "kitap, kitabi veeer" diye hayir demek kolay olmaz heralde.
  • eski kaldigim International House'a gittik, Vinny orada kaliyor. Ofise sizdik ve oradaki fotokopi makinasinda 3 kopya kitabi cok guzel bastik yakalanmadan (totalde 800 sayfayi asar)
  • sonra kiza geri goturduk kitabini tesekkur edip, kiz korkmus olucak ki gulumseyip hemen arkamizdan kapiyi kilitledi.
  • Bu mucadelemizden sonra bizim eve donduk, 3muz sabah 5e dek calistik. Vinny'i aslinda sallayacaktik 1 saate ama kitap buldu bize simdi agir olur diye takildik. Bitmedi calisma ama sabah 12de devam ederiz dedik.
  • 12de uyanip derse oturduk, Vinny 2 de geldi, atip tutuyodu ben 3 saat uyur sabah erken kalkar kesin 12'de gelirim diye. Bu arada sabah uyandigimda Roger'da (taiwan asilli canadali arkadas) bizdeydi calismaya gelmisti.
  • sonra Vinny'nin guzel hayalleri oldugunu kesfettik, hoca final ve midterm'den dusuk olanin agirligini daha dusuk tutucam demisti, ornek olarak da midtermden 65, finalden 90 aldiysaniz midterme %35 agirlik vericem, finale de %45 demisti. Bizim Vinny bunu midterm 35 puan, finalde de 45 puan olarak algilamis totalde 80 ediyor, uzerinede proje notu eklenince 85-90 olur herkes B falan alir zannediyormus.
  • Gercekleri aciklayinca Vinny'nin biraz morali bozuldu, sinava 3 saat kala ben gidiyorum , sinavda gorusuruz dedi. Bu dersten de en az B almamiz lazim, adam da curve yapmiyor 84-87 arasi B.
  • Finalden once hocaya soru sormaya gittik ben ve Roger (adam gelin demisti, gozune gireriz belki diye) ama sorucak pek soru da bulamiyoruz.
  • Neyse orada hocayi beklerken siniftaki cinli uzun boylu kizi gorduk, muhabbet ederken o kizin da Sina'nin bu donem aldigi baska bir dersten C aldigini ogrendim. Sina bu hocanin kimseye C vermedigine inaniyordu, midterm'de 72 ile sinifin en dusuk ortalamasina sahip olarak bu haberi duyunca titredi biraz.
  • Sinava girdik, sinav kolaydi sanirim, umuyorum yani. Bu cuma gunu notlari email ile aciklayacakmis hoca. Sinav cikisi Vinny'e baktim keyfi pek yerinde gibi degildi, Sina'da yakin oturuyordu ona sayfasi bostu falan diyor. Hayirlisi Vinny...
  • Sinavdan sonra bu aralar keyfi yerinde olan Zeren'le dvd kiralamaya gittik Blockbuster'dan. Iki film aldik (the jacket ile "fall-winter-spring-summer.. then fall again" (ya da boyle bisey iste ismi)
  • Simdi bu filmin yaninda pop-corn ne iyi giderdi dedik
  • Marketten pop-corn aldik
  • Sonra farkettik ki bu pop-cornlar sadece mikrodalgada oluyor
  • Marketten mikrodalga firin aldik
  • ahah elimizde koca mikrodalga firin ile eve girdik, bi de cok dandik bir marka, kesin yuksek oranda gama isinina falan maruz kalicaz. Bir de bizim evdeki prizler topraksiz, bu mikrodalganin fisi de toprakli, bizde bi donusturucu ile topraksiz calistiriyoruz, 3. gozumuz cikar yakinda.
  • sonra da filmlerimizi izledik. (mutlu son)

10 Aralık 2005

10 kucuk mutluluk

Ycurl beni sobelemis, hemen 10 kucuk mutlulugumu yaziyorum, onceden benzer seyler yazmistim ama tam bu degildi sanirim.
  • kopegim macoyu gidiklamak (gercekten gidiklaniyor, eve donunce videoya cekip gostericem)
  • sabah uyandigimda hazir ve guzel kahvaltim olmasi, aslinda kendim de yapmayi seviyorum
  • onceden radyoda severek dinledigim ama adini bilmedigim bir parcanin mp3unu bulmak
  • sabah bugun ne yapmam gerekiyor diye dusunmeden uyanabilmek (bos gunler)
  • televizyonu actigim anda cok sevdigim bir film veya dizinin o an baslamasi onceden bilmeden
  • yolda yururken guzel bi kizin sebepsiz yere bana gulumsemesi
  • yumurtanin goz halindeki sarisini ekmegi banmak suretiyle portletip o ekmegi agzima atmak
  • 14 saatlik ucusta cam kenarina oturmak ve yanimdaki koltugun bos kalmasi (nerdeee o sans)
  • trafik isiklarinda kirmiziya hic denk gelmeden arabayla besiktas sahilden bizim eve kadar durmadan gidebilmek (1-2 kere oldu)
  • ebayden yeni aldigim bir esyanin posetini yirta kanirta acmak, icinde ne oldugunu bile bile
  • hellim peyniri, pastirma, sucuk, iskender kebap, manti, kokorec, midye dolma, efes pilsen yiyip icmenin aslinda kucuk mutluluklar degil, gununuzu kurtaran seyler oldugunu farkettim bir de burada.
Ben de neval'i sobeliyorum.

Bu arada cok shik bir video hazirliyorum bloglines servisini ogretici, pazartesiden sonra onun uzerinde calismaya devam edicem sali gunune dek final haftasi sebebiyle birseyler yazacagimi sanmiyorum.