18 Ağustos 2006

KarsilastirMA

Uzun bir yolculuktan sonra tekrar Amerika'ya dondum, yalniz bu donem San Jose'de degil biraz daha kuzeyindeki Berkeley sehrinde kaliyorum. Kendi Tablet Pc mi babama hediye ettim gelirken buraya getirmedim, simdi buradan yeni bilgisayar alicam yakin zamanda (muhtemelen Mac Book).

Bu aralar kafam biraz karisik, birsey oldugundan degil de genel bir karisiklik var. Cevremde bir suru farkli farkli yasamlar goruyorum ve bazen karsilastiriyorum ister istemez acaba boyle yasasam daha mi mutlu olurdum ya da boyle olsa nasil olurdu gibi, sonra dusunuyorum istedigim yasami sectim zaten ben, farkli bir yasam secebilecek olsaydim, o yasama uyum saglayabilecek olsaydim zaten cok daha onceden o yola kayardim. Onun icin karsilastirmamaliyim hic bir yasami, karsilastirmak insani cok cabuk demoralize edebilen birsey, kendi gelisimime odaklanmaliyim.

Karsilastirma deyince aklima geldi, 2 yil onceye kadar gozlerim 2 derece miyoptu, gozluk ve lens kullanmaktan sikildigim icin lazer ameliyati olmaya karar verdim. Neyse muayenelerden sonra ameliyat olmam uygun bulundu. Ameliyat gunu annemle salonda bekliyoruz, benden once bir kiz girdi sonrasinda da ben. Ameliyat 5 dakika suruyor zaten. Ciktim 5 dakika sonra ama gozlerimde bir yanma var, surekli yas geliyor, mendille siliyorum. Zavalli annecim de evham yapiyor beni oyle gordukce :)
Iste o sirada salonda beklerken annemle olan diyaloglarimiz;

-Mert oglum cok mu yaniyor gozlerin?
-Yaniyor biraz iste annecim
-Bak senden once cikan kiz hic aglamiyor
-Anne aglamiyorum, goz ameliyatindan ciktim gozumden yas geliyor haliyle
-Heh iste onu diyorum bak onun gozunden hic yas gelmiyor
-Nerden bileyim anne, gelmiyosa gelmiyodur
-Gidip sorayim mi ben kiza hic aglamis mi diye?
(ben orada gozumun derdindeyken en sonunda dayanamayip)
-Anne bak simdi gidicem kizin yanina durduk yere tokat aticam kiza, aglayacak gozunden yas gelecek, iste o zaman sende rahatlayacan bende...

Not: kizi tokatlamadim tabi ki ve gozlerimdeki yanma da 10 dakika sonra gecmisti :)

Kategori: kisisel_

14 Ağustos 2006

Japonumla Kapadokya


Shinsaku dancing
Video sent by mertulas
Shinsaku ile Kapadokya gezimizden fotograflar ve Shinsaku'nun otobüste dansı.

Yarın sabah erken saatte Amerika'ya dönüyorum, uzun bir yolculuk olucak gene. Bu sefer ayaklarım geri geri gidiyor ama güzel bir tatil yaptım burada, iyice dinlendim. Sanırım uzun bir süre yazamayacağım (1-2 hafta?)

Hoşçakalın ve tüm balıklar (ve mangal) için teşekkür ederim :)

Kategori: gezi_

Porno yüzyılı - 2

-....Buna gelisimin, modernlesirken gecilen sancili evrelerden biri olarak bakmak lazim belki de.

-Neden sancili?

-Öncelikle artık Maslow'un ihtiyaçlar piraminde sevginin yerini porno alıyor, sevgi çift yönlü bir eylemken tek yönlü bireysel zevke dayalı bir ilişki tercih edilir hale gelmekte. Sancılı olmasının sebebi ise medyanın da etkisi ile porno kültürünün en kolay ve hızlı tüketen genç kültürü hedef alması. Porno satıyor hem de her zamankinden fazla satıyor artık.

-Belki önceki dönemlerde de popülerdi ama bugünkü gibi rahatça dile getirilemiyordu?

-Hmm bence önceki dönemlerde piramitte en alt katmanda temel ihtiyaçlar altında yer alan alt bir koldu sadece, ilk çağlarda insanların kıyafetsiz cıbıldak cıbıldak etrafta dolaştığı, hiç bir etik kuralın oluşmadığı günlerde bile bence insanların bu kadar aklında olan bir kavram değildi. Şimdi ise tüketim toplumundaki her reklamda kullanılan bir kavram porno.

-Peki ama o reklamlar herkes için, neden bir tek gençliği hedef aldığını düşünüyorsun?

-Hollanda'da ilk defa bir parti 12 yaş ve üstündekilerle cinsel ilişkiye girilmesinin suç olmaması gerektiğini düşünüyor, İngiltere'de bir anne kızına 14. yaş günü hediyesi olarak estetik göğüs büyültme ameliyatı yaptırıyor, Ebay'de genç bir kızımız bekaretini satışa çıkarıyor ve bunun gibi daha nice örnekleri var bunun.
Bugün kadınlarda öne çıkarılan tek kavram güzellik, güzellik her zaman önemli olmuştur fakat yanında mutlaka zerafet, endam, sosyal diyaloglar gibi başka meziyetlere de değinilmekteydi geçmişte, şimdi ise tek değinilen kavram güzellik ve onda bile 'seksi' bir güzellik aranmakta. Her zaman en hızlı etkilenen (bu durumda tüketen) genç nüfustur ve sosyal yaşamda da bunun etkileri gözükmeye başlamakta.

-Peki bu porno kültür nasıl oluştu? Onu oluşturan güçler nelerdi?

-Elbette ki etki-tepki prensibiyle oluştu ve belki biraz da etkileşim. Öncelikle genç kuşak her zaman ani kararlar/tepkiler verir ve belki de bu yüzden kuşaklar her zaman o kuşağın gençleriyle şekillenir ve ileride onların adıyla anılır 60 kuşağı gibi. 60 kuşağı dünyada politik ve özgürlükçü bir kuşaktı (ülkemize yansıması bence 68 kuşağı), politik arenada özgürlüklerini arıyorlardı ve o kuşakta doğan her genç az-çok bu akımın parçasıydı. Bence farkında olmadan porno kültürünün ilk temelleri bu kuşakta atıldı. Bugün ise dünyada çok apolitik bir kuşak var (özellikle yaratıldı belki de), özellikle de gelişmiş ülkelerde ve bu sebeple bence gençler özgürlüklerini ve dünyaya tepkilerini sadece özgür cinsellik olarak dile getirmekteler. Bunun dışında bir diğer etki tüm dünyadaki kadınların eşitlik ve özgürlük hareketi, kadınların cinsel özgürlüğünü kanıtlama ve erkek egemenliğine tepkisel davranışları porno kültürünün daha hızlı yaygınlaşmasına yol açtı. Son etken ise medyanın gelişmesi, pornonun çok kolay ulaşılabilir olması. Bunun dışında etik değerler içindeki erozyon ya da değişimler sonucu paranın insan vücudu üzerindeki değerinin artmasını da etkilerden biri olarak görüyorum.

-Kadınların özgürlükçü hareketi pornonun yaygınlaşma sebebimi yani sence?

-Bu hareket eninde sonunda olması gereken bir hareketti ve hala devam etmekte, umuyorum ki sonunda hedef alınan eşitlikçi anlayış iki tarafta da akıllarda yerleşebilecek. Benim burada değinmek istediğim tek şey kadınların cinsel özgürlüklerini kazanması ile doğal olarak porno kültürünün daha hızlı yaygınlaşması gözlemimdir sadece. Bir de bu hareket erkek baskınlığına olan tepkisel bir hareket olduğu için yeterince bilinçli gerçekleşemediğini düşünüyorum. Bugün en medeni toplumlarda çekilen filmlere baktığınızda bile bunu görebilirsiniz. Filmde ana kadın karakter erkeğe karşı bir iki zeki cümle söyler, erkeğin yapamadığı bir iki şeyi 'tadımlık ve göstermelik' olarak yapar ama sanki hala 'tamam anladık zekisin de, hadi şimdi üstüne rahat/seksi bişeyler giy de havamızı bulalım' mantığı vardır tüm popüler filmlerde. Yani en medeni toplumlarda bile hala tam amacına ulaşabilmiş bir hareket değildir bence.

-Son olarak porno kültürü ne kadar süre devam edebilir sence? Gelecekte nasıl bir kuşak yetişebilir?

-Bence hamburgerin dünya mutfağı içindeki yeri ne ise porno kültürünün de insan ilişkilerindeki yeri odur. Porno kültürünün anlık mutlulukları ve insan psikolojisi üzerindeki etkileri konusunda insanlar bilinçlendikçe medya tarafından sömürülen bu kültürde yerini başka bir tepkisel kültüre bırakacaktır bence. Bu bilinçlenmenin gençler arasında sağlanması ve o yaşlarda çok merak edilen cinsellik konusunun sömürülmemesi için de cinsellik eğitiminin genç yaşlarda verilmesi şart ve bu eğitim sadece 'biyolojik' olarak değil insan ihtiyaçları ve psikolojilerini de kapsamalıdır.

(Not: bu yazıda tartışılan 'porno kültürü' kavramı cinselliği ve cinsel ilişkiyi değil, günümüzde insan ilişkilerinde egemen olan ve çoğu zaman medya tarafından sömürülen 'günümüzdeki cinsellik kültürünü' simgelemektedir)

Kategori: genel_

7 Ağustos 2006

Porno yuzyili - 1

Bazen kendi kendime kafamda diyaloglar yaratirim, bu da onlardan biri olarak ortaya cikti, cagimizda populer porno kulturu ve etkilesimleri uzerine yarattigim diyaloglar;

-Sence bu icinde bulundugumuz yuzyil ileride internet yuzyili olarak mi, bilgi yuzyili olarak mi anilacak?
-Bence porno yuzyili olarak anilacak
-Porno yuzyili?
-Evet ozellikle internet ve medya organlarinin gelismesi ve yayginlasmasi ile porno herkesin gozune sokuluyor ve pazarlaniyor
-Ama porno zaten her zaman yok muydu?
-Bu sekilde degil, bugun internet uzerindeki en buyuk pazar payi porno sitelerinde, karlarini bu sebeple aciklamiyorlar. Bunun disinda genc kulturun "ozgur, hizli ve bireysel yasam" anlayisi hizli tuketilebilen porno kulturune canak oldu.
-Bunun sebebi ne ve porno kotu birsey mi?
-Bireysellik ve tuketim toplumu kavramlari pornoya yonlendiren akimlar oldu. Birey kendi ihtiyaclarini kendi basina karsilamaya yeterli oldugu icin toplum icinde ve cinsiyetler arasinda ki diyaloglar azaldi. Birey baska bir bireye sadece seks icin ihtiyac duyar hale geldi bunun sonucu olarak da duygusalliktan (ve herhangi seksi geciktiren kavramdan) uzaklasan hizli tuketime dayali porno kulturu olustu. Porno bugun yasayan toplumu tatmin eden bir kavram kotu veya iyi olarak dusunmek gerekmiyor. Kimse porno kulturunu alip bize giydirmedi, medyada bu icerikli haberler ilgi cekti, internette en cok ziyaret bu sitelere yapildigi icin yukselen bir kultur bu. Buna gelisimin, modernlesirken gecilen sancili evrelerden biri olarak bakmak lazim belki de.
-Neden sancili?

(devami icin tiklayin)

4 Ağustos 2006

Mangal Partisi 2

Bir yil hizli gecmis, askerlige giden universite arkadaslarim donduler askerden. Neredeyse ayni kadro ile gecen yil da ayni mangal partisini yapmistik. (Gunluk tutmanin guzel yani gecmise donup bakabiliyorum iste boyle)

Ben gene Kaliforniya'ya donucem yakinda, yasitlarim askerligini bitirip evlenmeye basliyorlar kendimi biraz arkada birakilmis hissettim :) Neyse yuksek lisans guzel bir sey, Amerika da guzel bir tecrube, uzaktan baktiriyor dunyaya. Bu arada Shinsaku geliyor Japonya'dan iade-i ziyaret icin (dogru mu yazdim?) bizde kalicak bir hafta falan, Istanbul'u gezdiricem cekik gozlume.

Kategori: kisisel_

2 Ağustos 2006

Bloglines

Bloglines servisi takip ettigimiz guncel gunluk ve RSS destekli sayfalari online olarak herbir sayfayi tek tek acmadan takip etmemize yarayan bedava bir servistir. Ornek vermek gerekirse surekli takip ettiginiz bircok gunluk var diyelim, bunlari hergun takip ediyorsunuz ve yeni bir yazi girilip girilmedigini kontrol ediyorsunuz ve bu da haliyle epey zamaninizi aliyor. Bunun yerine tum bu gunlukleri bloglines ile takip ederseniz bloglines servisine girdiginiz anda hangi gunlugun guncellendigini ve kac tane yeni yazi eklendigini gorebilirsiniz. Hatta gunluge ugramadan tum bu yazilari okuyabilirsiniz ve eger begendiginiz veya ilginizi ceken bir yazi ise yazinin ustune tiklayarak gunlugun kendi sayfasini acabilir ve her zaman oldugu gibi yorum birakabilirsiniz.

Bunun disinda Bloglines servisinin kullanisli bir diger yani ise takip ettiginiz diger gunluklerin listesini size "blogroll" olarak yayinlama imkani sunuyor, benim yan kisimdaki izlediklerim kismi bloglines tarafindan yaratilmis bir blogroll'dur aslinda. Blogroll'larin en guzel yani begendigimiz yeni bir gunlugu listemize eklemeyi, baglanti (link) vermeyi cok kolay (bir iki tik ile) hale getirmeleridir.

Asagidaki videoda size Bloglines servisinin kullanimini ve sitemize nasil entegre edebileceginizi gostermeye calistim, umarim peltek sesime ragmen soylediklerimi anlayabilirsiniz :)


Bloglines
Video sent by mertulas
Guncelleme: Videoda yeni bir blog eklerken "titles only" (yalnizca basliklar) secmek ozellikle gazeteleri veya cok sik guncellenen RSS yayinlarini takip ederken faydali oluyor. Bunun disinda "My feeds" kismindan sectigimiz bir gunlugu actigimizda sag ust kosede bulunan "subscribers" baglantisindan bizim gibi bu gunlugu takip eden diger insanlari ve onlarin izledikleri diger gunlukleri de kesfedebilirsiniz. (tesekkurler Emre)


Kategori: internet_

28 Temmuz 2006

Yegnigv biy meyndil alagbilivmiym shhh?

Amerika'ya donmeden su dislerime bir baktirayim da orada binlerce dolar kaptirmayayim dedim, annemin discisine gittim. Aslinda hicbir agri-sizim ya da sikayetim de yoktu. 25 yasina dek sadece tek bir dolgum vardi agzimda ve bununla gurur duyuyordum ama artik o gunler mazide kaldi. Gecen carsamba gunku gorusmemizde doktor hanim 7 dolgu mujdesi verdi ama aciklayayim; simdi bu doktorun curuk dedigi seyler kucuk bir nokta gibi sadece ama dedigine gore ampul curukmus bunlar yani girisleri ufak ama disin icinde ferah 3 oda bi salon havasi yaratanlardan. Simdi bunlardan 5i ampul curukmus, diger biri benim eski yadigar gumus dolgum. Onu cikaricak yerine yenisini yapicakmis, neymis onun zamani gecmismis. Halbuki gumus bu, parlat gene kullan ne var yani. Bir de onun yanindakinde de curuk olabilirmis golgesi gozukuyormus. Golgesi gozukuyor ne demek anlamadim pek ama ha 6 olmus, ha 7 dedim kafa salladim.

Dis rontgenimi cektiler 360 derecelik, matrix film cekimleri gibi. Rontgeni cekerken ceneni suraya daya sonra da dilini tum dislerini kaplayacak sekilde hafifce isir ve disari cikar diyorlar, tam oturdugunuz yerin karsisina da ayna koymuslar ki hasta gorebilsin dili disarida ne kadar sebek olabildigini.

Bugun tekrar gittim, sordum kac tanesini bugun yapicaz diye

-E sen yorulana dek yapariz iste

Bak seen, bir de gaza getiriyor aklinca dedim icimden, yani o kadar cok kaziyip dolgu yapicam ki artik yorulucan dur yapma yeter diye bagircaksina getiriyor lafi, ben tam "gerektiginde 10 kaplan gucunde olabilirim, ben yorulmam" diyecekken agzima salya emiciyi dayadi.

Doktor hanim tam bir takim calismasi yaparak bu salya emicinin tum kontrolunu bana verdi operasyon sirasinda. Bu salya emici ucunda hortum bulunan bir alet, bu hortumdan vakumlu hava ile salyamizi emiyor, salya emmesinin sebebi de dolgu yapilacak yerin kuru olmasi gerekliymis yoksa tutmazmis bu dolgu. Emdikleri o kadar salya nereye gidiyor, bunlarla ne yapiliyor merak ettim ama soramadim.

Salya emicinin yaninda bir de su puskurten bir cihaz var onu da seviyorum ben (sakin emdigi salyayi geri puskurtuyor olmasin), sevmediklerim ise her turlu doner bicakli olanlari. Hele biri tam iskence makinasi, yavas yavas donuyor tirtiklarini bile hissediyorsunuz artik. Bir tane de garip lazer gibi bir alet var koca baslikli, isikli cafcafli birsey, tam dolguyu yapmadan once kullaniyor onu, uzerindeki isigi sonene dek dise dayali bekletiyor. Ben ona "partikul hizlandiricili hidrojen tabancasi" adini verdim, islevini bilmesem bile sadece gorunumu ile bu ismi hakediyor bence.

Neyse ben hep dolgu yapilirken ellerimle koltuk dayama yerlerine siki sikiya tutunacagimi hayal etmistim ama boyle olunca bir elimde salya emici diger elimde tukuruk temizleme mendilimle kalakaldim. O zavalli mendilde o kadar islandi ki civik civik oldu, doktor hanimda halden anlar yeni bir mendil kendi teklif eder diye bekliyorum ama o anda cingeneligi tuttu heralde. O sirada yeni bir mendil istedim ama uyusturucunun da etkisiyle sanirim bunu "Quasimodo'in 'bana su verdi'" aksaniyla soyledim;

-Yegnigv biy meyndil alagbilivmiym shhh

Bu agzin uyusmasi cok garip bir his, insanin psikolojisini bile degistiriyor. Mesela bende bu sefer uyusturucuyu fazla kacirdiklari icin alt dudagimda uyustu, hem de ne uyusma... Ben uyusturucunun etkisi gecene dek kendimi bu afrikali seksi dudakli kadin gibi hissettim, eve donerken etrafa dolgun dudaklarimla hava attim. Doktor hanim uyardi dudagin uyustu sakin isirma hissetmezsin diye (toparlayamiyorum ki isirabileyim) Bir de ne kadar uyustuguna ornek vermek icin "kessem hissetmezsin" dedi yuzunde garip bir gulumseme ile ("bak elimdesin istesem keserim ruhun duymaz ama buyukluk bende kalsin gulumsemesi" adini koydum ben bu gulumsemeye)

Aslinda bu discide cani yanmiyor insanin ama siniri feci bozuluyor, o bir saat icinde en kotu an doktor hanim elinde o doner baslikli aletle dislerimi oyarken agzimdan firlayan kucucuk dis parcalarini gorup yanik kokusunu duydugum andi. Iste o an kendi kendime Mert bunlari dusunme aklina guzel seyler getir, yedigin onca tatli ve dondurmayi dusun dediysem de ise yaramadi. Bir de dislerime haksizlik etmis gibi hissettim, sonucta bir agri ya da sizi yaptiklari yoktu ama ben gene de onlari ispiyonlayip disciye geldim. Neyse sonuc olarak 4u bitti 3u de haftaya kaldi artik.

Kategori: kisisel_