10 Haziran 2005


Bu da Levent'in aynı gün ikinci oyunu 5-1 kaybettikten sonraki ifadesi. Kamerayı elimden almaya çalışırken, çekmesene kardeşim pozu. Levent 2005 yılında henüz beni yenemedi, 2004'tede en son ne zaman yendiğini ne kendisi ne de bir başkası hatırlıyor.

Istanbul'a döndükten sonra arkadaşlarla tavlaya kaldığımız yerden devam ettik, bu Levent ilk oyunu 5-2 kaybettikten sonra. Başı eğik yüzünde tatlı bir tebessüm var.

Garip rüya

Dün gece garip bi rüya gördüm, tam hatırlayamıyorum bir de sonu yoktu çünkü tadilat sesleriyle uyandım. Rüyamda biri cüce ve biri uzun ve kuvvetli (ama öyle kaslı değil) iki adam vardı, cüceyle birşey tartışıyordum, tam hatırlamıyorum ama sanki bi şekilde bana haksızlık falan yapıyordu. Sonra cüce gitti ve uzun adam üstüme yürümeye başladı, ben şaşırıyorum hatta bu zayıf adam amma da güçlüymüş fiziğine göre diye, sonra ilk başta kaçıyorum sonra kendime kızıyorum neden kaçıyorum diye, bende üstüne yürüyünce bir şekilde etkisiz hale getirip rahatladığımı hatırlıyorum sonra güm, güm seslerle uyanıyorum... tadilat, evimizin dışına mantolama yapılıyor.

Hayatımda hiç kabus görmeyen biri olarak (ya da gördüğüm kabusları hiç hatırlamayan) bu endişelenmeye yaklaştığım bir rüyaydı ama hala bir korku yoktu. Bir keresinde de köpeğim apartmanın penceresinden atlıyordu, bende kurtarmak için 4. kattan atlıyordum ama yere düşünce ikimizde iyiydik, güle oynaya tekrar eve çıkıyorduk... Başka da kabusa yaklaşan rüya hatırlamıyorum. Garip bi durum 24 yaşına dek gelmiş biri olarak.

8 Haziran 2005

Istanbul'a dönüş

Evet yaklaşık 1 haftadır İstanbul'dayım, gerçekten özlemişim gerçi evde bayaa tadilat vardı bir kaç gündür pek de aradığım huzuru bulamadım, bahçede uzanıp keyif süremedim ama olsun. Bugün IKEA'ya gittik annemle, bir kaç şey baktık ama katalogdan beğendiğim hiçbir şey kalmamış ama bir iki çerçeve ve bir de okuma lambası aldık odama. Sonra Carrefour'dan kendime çook sevimli bir klavye aldım tablet pc'im için BenQ marka, o kadar ufak ve inceki ve en önemlisi türkçe karakterler var. Tablet PC'mi USA'den aldığım için türkçe klavyesi yoktu haliyle ama ekranı ters çevirip bu yeni klavyeyi usb portuna takınca sorun çözüldü otamatikmen.

Bunun dışında pek birşey yapmadım arkadaşlarımla buluşuyorum, Bessy Ankara'ya gitti burs işleri için. Bende hala daha valizleri açıp yerleştirmedim. Hiç yapasım yok ama bakalım. Bu arada evdeki bilgisayarım durduk yerde bozulmuş açılmıyor. Stres katsayım arttı tabi bunu görünce annemlere falan trip attım bi süre sonrada babama verdim bilgisayarı ne yaparsan yap dedim ben notebookla takılırım. Babam da bugün aradı beni, çalıştığı şirketlerden biri eski pentium3lerini 100$'a hurdaya çıkarmış bizimkide almış hemen soruyor telefonda bunu nasıl upgrade ederiz diye.. nereye koyucaksa o bilgisayarı artık... Gene bana iş çıkacak, her tatilde birikmiş bilgisayar sorunlarıyla uğraşmak gerçekten yoruyor beni.

Bugün heralde yeni klavyemin şerefine içimi döktüm yoğun bir şekilde. Her zaman böyle değilim yoksa... Bir ara zaman bulup websitemlede uğraşmam lazım, boş boş duruyor. Neyse, şimdilik bu kadar.

2 Haziran 2005


6 saat sonra ucaga binicem... Bu donemde bitti bir sekilde, burada 1 yildir tanidigim arkadaslarimdan ayrilcak olmam uzucu biraz, cogunu bir daha hic gormeyebilirim ama evimide cok ozledim... Cuma gunu sabah 10:30 gibi Istanbul'a varmis olucam, yakinda gorusmek uzere !

Bu gozlukler bana cok yakisti, herkes oyle dedi...

30 Mayıs 2005


Santa Barbara'dan dondukten sonra IHouse'ta bir de mangal yaptik Kore tarzi. Etler, ufak ahtapotlar, karidesler, patates ve misir... Icip "Kumbaya" dinledik eheh