24 Haziran 2005

kırmızı çizgiler

ilerisindeyim
bakamadığım gökyüzünün
kırmızı çizgiler önümüzde
yollar var aramızda
bir türlü kesişmeyen
hayal ediyorum
paylaşamadan
uzun bir yolculuk bu
kilometrelerle değil
yıllarla ölçülen
kırmızı çizgiler var
tanımadığımız insanlar
beyaza boyuyorum
gökyüzünü
kalbim hala kırmızı
siyaha boyuyorum
kalbim hala kırmızı




not: lütfen yorumu okuyun

13 Haziran 2005

Yeni rüya

Bu gece yeni bir rüya daha gördüm. Bu karmancorman bir ruyaydi gerci. San Jose'deki odam tarzi bir yerdeyim ama ranza tipli yatak var odada. Odada ben varim 1 kiz var hatirlayamadigim, zeren orada bir de eski oda arkadasim alman cocuk var. Biz otururken birileri geliyor odaya, beyaz uzun sacli bir adam ve yardimcisi. Sonradan benim odam deliler hastanesi gibi bir yerde hucre odasina donusuyor birdenbire. Bu adamlar bizimle doktor gibi konusuyorlar ama ben hissediyorum bir seylik var sevmiyorum adamlari hic hatta odadan cikinca arkadaslara diyorum bu adamin yuzunu tirmiklamak istiyorum diye (tirmiklamak? ben?)

daha sonra kapaiyi acik unutuyolar bir dahaki gelislerinde, bende hadi cikalim diyorum, Zeren ve alman cocuk cesaret edemiyor, ben ve kiz cikiyoruz. Koridorlar labirent gibi ama en sonunda cikiyoruz. Ciktigimiz yerde cadde ustundeymis, boyle eminonu meydani tarzi bir meydana cikiyoruz, kosup kaciyorum ama hissediyorum ki kactigiimizi farketmisler. Ben kosturuyorum ama birden farkediyorumki kiz yanimda degil, heralde baska bir yoldan kacmayi deniyor deyip vapura biniyorum. Vapurda 2 tane adam var, yuzleri tanidik, bana yardim ediyorlar, biletimi falan aliyorlar. Vapur hareket etmeye basliyor, tam giderken (bu arada vapur otobus ya da trene donusuyor)arkadan o doktor ve yardimcisinin etrafa bakarak ilerlemeye basladiklarini goruyorum, iyice koltuga gomuluyorum saklanmak icin ama yeterli degil biliyorum. Onumde bana yardimci olan 2 adam var, anliyorlar bir seyden cekindigimi. Doktor goruyor beni tam uzerime dogru gelirken o 2 adam doktorun onunu kapatiyorlar, oyle saklabanliklar yaparak onunde bana ulasmasini onluyorlar. Sonra bu doktor bozuntusu bana uzaniyor bende saclarini tutup cekiyorum (ruyanin en eglenceli kismi) sonra bir sekilde bu doktor ve yardimcisi bir olay cikmasini istemiyorlar ve otobusten atiliyorlar( vapurdu, trendi en son otobus oldu) Ondan sonra ben ve bana yardim eden 2 adam seviniyoruz falan, ruyada boyle bitior. Hala kabus tadina ulasamadim ama en azindan ruyalarima daha bir kovalamaca, heyecan falan girdi. hayirisi.

11 Haziran 2005

Hayalimdeki palm veya pocket pc

Treo 650 yada Hp nin pocket pcleri gerçekten güzel, bol özellikli (treo da wifi olmaması büyük bir eksik gerçi) ama adamlar şunu düşünemiyolar.. Cihazlar hala çok büyük. Tamam iş hayatında ceket cebine atabilirsin ama gece dışarı çıkarken günlük hayatta öyle birşey taşımam ben. Bu yüzden şöyle bir şey düşündüm :

Treo'nun içinde sadece telefon özelliği taşıyan küçük ve ince bir cep telefonu, bu iki modüler olarak birbirine entegre olucak. Adam gündüz treo yu tüm özellikleriyle kullanırken gece çıkarken treo'nun içinden çıkaracak öbür ince telefonu. öbür telefonda sadece sim kartı yuvası olsa bir tek telefon görüşmesi yapmaya yarasa olur, sabah adam gene bunu treonun içine takarak tüm özellikleriyle kullanabilecek.

İşte hayalimdeki palm bu... Şimdilik çift sim kart alıp geceleri öbür telefonla dolaşmaktan başka çare yok ama birgün bu da olmalı bence.

10 Haziran 2005


Bu da dün Kadir'in 5-2 kaybettikten sonraki ifadesi, bundan bir önceki oyunumuz Subat ayındaydı ve 4-0 dan 6-4 oyunu alarak Kadir'i mesut etmiştim, dünde tarih tekrar etti. Yeni fotograflar çektikce siteye ekliycem.

Bu da Levent'in aynı gün ikinci oyunu 5-1 kaybettikten sonraki ifadesi. Kamerayı elimden almaya çalışırken, çekmesene kardeşim pozu. Levent 2005 yılında henüz beni yenemedi, 2004'tede en son ne zaman yendiğini ne kendisi ne de bir başkası hatırlıyor.

Istanbul'a döndükten sonra arkadaşlarla tavlaya kaldığımız yerden devam ettik, bu Levent ilk oyunu 5-2 kaybettikten sonra. Başı eğik yüzünde tatlı bir tebessüm var.

Garip rüya

Dün gece garip bi rüya gördüm, tam hatırlayamıyorum bir de sonu yoktu çünkü tadilat sesleriyle uyandım. Rüyamda biri cüce ve biri uzun ve kuvvetli (ama öyle kaslı değil) iki adam vardı, cüceyle birşey tartışıyordum, tam hatırlamıyorum ama sanki bi şekilde bana haksızlık falan yapıyordu. Sonra cüce gitti ve uzun adam üstüme yürümeye başladı, ben şaşırıyorum hatta bu zayıf adam amma da güçlüymüş fiziğine göre diye, sonra ilk başta kaçıyorum sonra kendime kızıyorum neden kaçıyorum diye, bende üstüne yürüyünce bir şekilde etkisiz hale getirip rahatladığımı hatırlıyorum sonra güm, güm seslerle uyanıyorum... tadilat, evimizin dışına mantolama yapılıyor.

Hayatımda hiç kabus görmeyen biri olarak (ya da gördüğüm kabusları hiç hatırlamayan) bu endişelenmeye yaklaştığım bir rüyaydı ama hala bir korku yoktu. Bir keresinde de köpeğim apartmanın penceresinden atlıyordu, bende kurtarmak için 4. kattan atlıyordum ama yere düşünce ikimizde iyiydik, güle oynaya tekrar eve çıkıyorduk... Başka da kabusa yaklaşan rüya hatırlamıyorum. Garip bi durum 24 yaşına dek gelmiş biri olarak.