18 Eylül 2005

Mp3 calar


Hic aklimda yoktu, zeren kendine ararken bunu bulduk ve sanirim dayanamayip alicam. 512MB lik versiyonu posta masraflari dahil 60$a geliyor ve benim gibi kulaklik kablolarindan nefret eden biri icin oldukca faydali bi urun. Tek sorunu usb1.1 olmasi, bu dosya transferini yavaslaticaktir ama olsun, 10 saat muzik calabiliyor tek sarjla, usb uzerinden sarj oluyor, 45 gr. agirligi. Urunun adi Butterfly 2 MP3 player. Gerci bunlari ureten Thanko adli japon sirketi urunun ileri versiyonu Butterfly 4 u bile piyasaya cikarmis ama onlar buraya gelmedi henuz bir de ara kablosunu oole firfirli yapmis falan cok isinamadim. Bir de bu var, daha shik gorunumlu yanina da bi led koymus sarki isimlerini yazan. Kafanizda kulaklikla mp3 dinlerken yan taraftaki led'i aleti kafanizdan cikarmadan nasil mi goruceksiniz? Yaninizdaki arkadasa soruyorsunuz ekranda ne yaziyor diye, arkadasiniz yoksa sokaktan birini cevirip sorun o size okur.

Bu arada Zeren siparisi verdi onunki gelsin ses kalitesine gore bende alicam. Bu arada urun mankenimizin de Zeren'in aklini celdigini dusunuyorum ben.

16 Eylül 2005

Blogger blog arama

Blogger'in son yeniligi blog arama motoru olmus, buradan test edebilirsiniz.
Bunun disinda bugun farkettim ki turkce sayfadaki yorumlarda bir sorun varmis, onu duzelttim.

15 Eylül 2005

Kadinlarin ayaklari

Dikkatimi cekti, cogu kadin internet sayfalarina, profillerine ya da bloglarina ayaklarinin cesitli kompozisyonlarda cekilmis fotograflarini koyuyor ama bunu yapan bir erkege henuz rastlamadim. Acaba bende 44 numara ayagimin fotografini internette yayinlasam bir ilk olurmuyum diye dusundum, sonra estetik kaygilardan dolayi vazgectim.

14 Eylül 2005

Musterinin isteklerini tercume edebilmek

Japonya'da eski ve koklu bir camasir makinesi ureticisi varmis, bunlarin basarili ve cok satan bir modeli varmis. Bu model ozellikle dayanikli ve uzun omurlu olmasiyla unluymus ve servis istegi cok dusukmus fakat bir sure sonra ozellikle kirsal alanlardaki kullanicilardan servis hizmeti icin yogun bir geri gonderme yasanmis. Uzun sure bunun sebebini arastiran sirket en sonunda sebebi bulmus. Uzun suredir dayanikliligi ile unlenen bu camasir makinesini kullanicilar sadece kiyafetlerini degil, patateslerini yikamak icin de kullanmaya baslamis! Cunku tarimda bu patatesleri yikamak icin satilan makinalar bundan cok daha pahaliymis. Bunun uzerine japon sirketinin yaptigi hamle ise cok sasirtici, onlar urunun uzerine lutfen patateslerinizi bu makinada yikamayiniz yazmamis ya da bu sebeple bozulan urunler garanti kapsami disindadir dememis, aksine onlar makineyi gelistirip patates yikamak icin bile dayanikli hale getirmis. Servise gonderilen makine sayisi aniden dusmus, makine satislari buyuk oranda artmis. Bu hamle ile sirket hem teknik servis ihtiyacini dusurmus, hem pazar payini genisletmis (patates yikama makinasi alanina girerek) hem de musteri memnuniyetini kazanmis.

Bazen musterilerin istekleri vardir ve bunlari dile getiremez, nasil dile getirecegini bilemez veya sadece cekinir. Iste modern pazarlamanin gereklerinden biri de bu istekleri tercume edebilmektir. Musteriye neyi nasil kullanicagini ogretmek yerine onlarin ihtiyaclari neler ve neler bekliyorlar urunden onu dinleyip tasarimlarimizi ve pazarlamamizi buna gore yapmak gerekir.

Aklima Turkiye'de ki bilgisayar teknik danisma hattini arayip benim bilgisayarimin kahve tutacagi kirildi (cd-rom surucusu) diye arayan kullanici geldi. Belki de sasirmamali ya da gulmemeli ve cd-rom surucu kapaklarini daha dayanikli uretmelityiz. Bende cogu zaman bilgisayar basinda kahvemi icerim ve cogu zaman koyucak bir yer bulamam masamda aslinda.

10 Eylül 2005

Blank Club

Bu gece Zeren'le Blank Club'a gittik. Biraz tenhaydi, sanirim persembe aksamlari daha iyi oluyor.

Von Iva adli bi grup sahne aliyordu, fena degillerdi ama sarkilari hep birbirine benziyordu. Bunlarda cep telefonumdan kaydettigim ufak klipler.





9 Eylül 2005

Roportaj

7 Eylul tarihinde Brezilya'nin Folha De S.Paulo gazetesinde video bloglar hakkindaki bir roportajima yer verildi. Saniyorum ayni gun yan yayin organlarindan Liberal gazetesinde de yayinlandi bu makale.

Makaleye online olarak buradan ulasilabiliyor ama ne yazik ki sifreli bir kisim, bu yuzden buraya resim olarak ekliyorum makaleyi.







Burada da sadece benim ile ilgili olan kismi yazili olarak (portekizce sadece):

Turco conta cotidiano emvídeo

Arazão que levou Mert Ulas a começar seu videoblog (mertulas.blogspot.com) foi o desejo de registrar uma fase de sua vida para recordá-la no futuro.“É um motivo meio egoísta. Pensei em mim mesmo. Mas, como sou sincero nas filmagens, as pessoas começaram a se interessar”,diz ele,que,mesmo vivendo temporariamente nos EUA, se autoproclama o único videoblogueiro turco. “Acabo de começar a traduzir os textos para o inglês (mertulas-eng.blogspot.com)”, justifica-se, embora afirme que o vídeo é uma linguagem universal. “Outro dia assisti a um videoblog japonêse, apesar de não entender nada do que diziam, não fiquei entediado, poispodia compreender suasexpressões.” Nascido em Istambul, Ulas diz que prefere assistir a umvideoblog de um iraquiano do que ao noticiário global sobre aquele país, que só transmite
aquiloqueépermitido.