Uzun bir yolculuk sonunda (Istanbul'daki evimden gece 3'de ciktim, San Jose'de ki eve Istanbul saatiyle gece 2'de girdim) San Jose'ye ulastim gene. Buraya gelene dek 1 araba, 2 ucak, 2 tren ve bir minibuse (shuttle?) bindim.

Neyse asil anlatacagim olay San Francisco'da Amerika'ya girisimde yasandi. Ucaktan indikten sonra giris mulakati sirasina girdim, sansima benim bekledigim kuyruktaki gorevli gene en yavasi cikti, sonlara dogru bos olan baska bir siraya gectim zaten. Neyse 30-40 dakika ayakta bekledikten sonra sira bana geldi, once sol parmak izi, sonra sag parmak izi, sonra gulumse fotograf (yakinda ulkeye girerken diski ve idrar ornekleri de isterler heralde). I20'yi inceliyor hangi okula gidiyorsun ne okuyorsun muhabbetleri (ki bunlarin hepsi zaten elindeki I20 belgesinde var) Neyse cok kastirmadan gectim orayi.
Sonra son cikanlardan oldugum icin baktim valizimi zaten benim yerime banttan biri



Cd kabini birsey soylemeden birakti yerine, sonra benim external Nec dvd yazicimi buldu, eline aldi, "sir can you tell me what this is" dedi cok gururla sanki onemli birsey bulmus gibi, okuz uzerinde kocaman Nec external dvd writer yaziyor iste, bomba olsa ucaga alirlarmiydi... ben de "it is a nec external dvd writer" dedim, hmm dedi arkasindaki usb girisine falan bakti, onu da koydu kenara.
Guvenlik gorevlimiz son noktayi sira benim ilaclara gelince koydu, benim de kulagim dolayisiyla gitmeden once doktor bir suru ilac yazmisti onlari gordu, bana soruyor bunlardan hicbiri steroid mi diye, yok dedim, sonra uyuz uyuz tane tane soruyor "D O Y O U K N O W W H A T A S T E R O I D I S" diye...

1) bana ukalalik yapma, Toefl'a girsen benden dusuk puan alirsin
2) bilmesek gotumuzden yok demiyoruz heralde
Benim orada bardak tasti tabi, evet biliyorum o amerikan baseballcularin almasina izin verilen ilaclar degil mi dedim, soyle kil kil bakti birsey demedi, tum ilaclari cikardi kenara koydu, ne icin ilac kullaniyorsun dedi, kulagim icin, sonra aradan steroide benzettiklerini aldi bilgisayarin basindan kodlarina bakmaya basladi, bakti da bakti... ben gene ayakta bekliyordum, iki adim gerideki duvara yaslandim bekliyorum. Neyse birsey bulamadi gene bakmaya devam ediyor, soruyor bu kacinci senen amerikadaki diye, bende ikinci ve umarim son senem dedim, gene soguk bir ruzgar esti. Neyse birsey bulamadi kapatiyor, kapatamadi tabi siz kapatin diyor, kolay mi o valizi kapatmak, actigin gibi kapatsana... neyse kapadim valizi giderken kulaginiz icin gecmis olsun diyor, cok icten, caniiiim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder