19 Ekim 2007

Bol gollü günler

Bu aralar çok verimsiz hissediyorum kendimi, özellikle iş yerinde. Zorla kendime iş yaptırıyorum ama hiç içimden gelmiyor. Hani bir bebeğe son iki kaşık mamasını yedirmeye çalışırsınız ama bebek de artık hiçbir numaraya kanmaz ya, işte şu anda ben de o bebek rolündeyim. Motivasyonumu sağlamam gerçekten zor bu aralar.

Asıl sebeplerinden biri sanırım Aralık'ta askere gidecek olmam, aklım orada heralde.

Bugün Facebook'tan (1) ayrıldım, yeterince zaman harcadım sanırım orada, yarın da Facebook'tan bulduğum ilkokul arkadaşlarımla buluşacağım zaten. Yani görevini/işlevini tamamladı Facebook, daha fazla kalmak zevke girerdi.

Bizim orada elektrikler kesiliyor sürekli, lokal bir arızadan dolayı ama ipin ucu kaçmış durumda. Arıza bir bilemedin 2-3 günde giderilir değil mi? 2. haftaya girdik biz.

Şimdi sabah uyanıyorum, lavaboya gidiyorum elektrik yok, erkeklerin aydınlıkta bile isabet oranı düşükken karanlıkta sabah sabah neler yaptım ben de bilmiyorum... Gol 1

Kahvaltıya oturuyorum annem tost hazırlamış ama tostun içine domates de koymuş. İnce dilimlenince seviyorum ama annem kalın kalın yarım domatesi sıkıştırmış tosta. E domatesi o kadar ısıtsan bile sıvılığını koruyor. Tostu yerken şapır şapır yeni gömleğe döküldü, inanılmaz sıcak lava sıcaklığında ki domates kabuğu da diş etime yapıştı, oranın hissizleşmesine böyle kan tadı vermesine soyulmasına falan sebep oldu... Gol 2

Arabaya bindim yol da elektrik arızasını bulmak adına bir yeri daha kazmışlar ama uyarı levhası koymak gavur icadı bişey, herşeyden önce ne gereği var uyarı levhasının? Tekerleğim yeni açılmış köstebek çukuruna girip gaarch diye ses çıkarıyor... Gol 3

Dün şirkette benden bir kaç malzeme alınacak onları araştırmam istenmiş ama ne istediklerini onlarda bilmiyorlar, DC kaynak, elektrometer, plotter falan istenmiş ama özellikleri hakkında hiçbir bilgi yok, yazmış oraya DC Voltage Source diye... Bana birşey söylenmediğinden bu tür ürünleri getiren türk distributörleri buldum, onların tel.larını falan kaydettim, ürünlerinden bahseden rapor yazdım. Bu adımdan sonra onların bana ürün özelliklerini söylemeleri lazım ki ben de ona göre fiyat alabileyim adamlardan. Sabah bana eposta gelmiş;

Gunaydin Mert,
Liste icin tesekkurler.
.....' ya spesifikasyonlari sordum ancak bu aralar cok yogun oldugu icin, senin ilgilenmeni istedi. Sirketleri arayip kaliteli, iyi urunler icin spesifikasyonlari ve fiyati alsin dedi..
iyi calismalar
Sanki manavdan karpuz seçmem isteniyor, ya tamam kaliteli iyi ürün alalım ama özellikleri ne olacak, nerede kullanacağız biz bu ürünleri, hangi amaçla kullanacağız? DC gerilim kaynağı alayım ama kaç Watt olacak, akım aralığı ne olacak, neyi besleyecek? Bişey almak istiyoruz ona karar kılmışız, bi de iyi kaliteli bişey olsun deniyor ama gerisi önemli değil... Gol 4

Ha bir gol de dün yedim, Cevizlibağ-Levent E5 arasında ki 15 km'lik yolu 1 saat 40 dakikada gittim. (dakikada 15 metre, saniyede 25 santim ilerleyerek) İstanbul'da bir 5 yıl sonra trafiği ve yaşamı falan düşünemiyorum, zaten İstanbul'da da yaşamayabilirim 5 yıla.


(1) Facebook: BBG'nin topluma mal olmuş olanı

5 yorum:

  1. DC Kaynak muhabbeti güzelmiş. İş hayatı da eğlenceli be :)

    YanıtlaSil
  2. 1987'de B.çekmece-Şişli saat 12.00 de dersten çıkıp saat 14.00 de dişçi randevuma yetişebileceğim yakınlıktaydı B.çekmece-Topkapı,Topkapı-M.köy çevre yolu yine, 45'li bir otobüs numarası hatırlayamadım şimdi..45C olabilir,M.köy-Şişli Taksi ile.

    1990 da B.çekmece -Taksim-Maçka otobüsle tam iki saat sürerdi.


    1991'de B.çekmece -Topkapı yaklaşık 34 km.gece arabayla 17 dakika sürmüştü :)Şimdi hayatta gidilmez.17 dakika'da Avcılara bile gidemezsin..

    1991'de Taksim-Bahçelievler arabayla 45 dakikaydı.

    1995'te çevre yolundan arabayla Taksim-Büyükçekmece 1.5 saat sürerdi.Kağıthaneden Kasımpaşa yokuşundan Tüyap'ın otoparkına.Yaklaşık 47 km.

    1998'de otobandan Küçükyalıya aynı saatte giderdim arabayla..Eşim askerdi :)

    Yine aynı sene B.çekmece-Keşan/Edirne tam iki saat sürerdi arabayla.(Dağıtımda Keşan çıktı :)

    Fethiye'ye ilk geldiğimizde hiç durmadan arabayla 9 saatte geldik yayla yolundan :)

    Uçakla Dalaman-Atatürk Havalimanı 45 dakika, otobüsle Fethiye-B.çekmece eğer servis kullanırsan 15 saat,Adapazarından bölgeye saat yedide girersen otobüsle saat dokuz civarı Ataşehir'de olursun eğer bir terslik olmazsa da B.çekmeceye Babamlara saat 11.30 da gelmiş oluyorum.

    Fethiye'den 2.5 saatte Muğla'ya ya da Antalya'ya arabayla gidebiliyorum.Dalaman yarım saat.Fethiye'nin içi 7 dakikaydı ..Şimdi ışıklar kondu 15 dakikayı buluyor bir uca gitmek :)

    Trafikle ilgili cümleni görünce aklıma geldi de dayanamadım yazdım :)

    Tabii ki bizden eskilerde var özellikle az trafikli İstanbul hayatı yaşayanlar ama benim hatırladığım bunlar..Ya da o zamanlar bu dakikalar benim için önemliymiş :)

    YanıtlaSil
  3. Muprhy kanunları gibi :hala yaşıyorsan bu; ters gidecek şeylerin bitmemiş olduğunun göstergesidir veya işlerin ters gitmesi için düz gitmesinden daha çok neden vardır.

    bazen şikayet etmeyi bırakmalıyız çünkü o zaman küstahlık etmiş oluyoruz. Modern hayat bizi birer küstah, doyumsuz, sürekli şikayet eden bencil bireyler haline sokuyor.kendimde dahil kendi hayatım hakkında ters giden şeyler oldugunda ben de şiaket edip söyleniyorum. Aslında durum o kadar vahim değil. Polyannacı olmalıyız bazen. her kötü giden şey de bile iyi bir yan ararsak hiç olmazsa mutsuz veya tatminsiz olmamış oluruz. Bakış açısıyla ve vizyonla alakalı bir şey. Her şey mükemmel gitseydi ztn terslik diye bir kavram olmazdı. Bzn terslikler üst üste gelip can sıkabilir. bu hayatın kendi akışında var. Allah daha büyük terslikler vermesin mertcim.

    YanıtlaSil
  4. istanbul'a yetişemiyorum.

    YanıtlaSil
  5. keyifle okuyoruz blog yazılarını bu blogun sonu kitap olabilir gibime geliyor.

    izmir de yaşamak istersen tam sizlik huzurlu sakin çok yeri var.

    hayırlı tezkereler

    YanıtlaSil